Roma, İtalya’nın başkentidir ve nüfus açısından da İtalya’nın en büyük şehridir. Tarihi, kültürü, mimarisi ve lezzetli yemekleriyle ünlüdür. Roma, antik çağda Roma İmparatorluğu’nun başkenti olarak önemli bir rol oynadı ve birçok tarihi kalıntıyı içinde barındırır.
Roma; Kolezyum, Pantheon, Roma Forumu, Trevi Çeşmesi ve İspanyol Merdivenleri gibi birçok turistik yerin ev sahibidir. Roma’nın tarihi merkezi, 1980 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası olarak ilan edilmiştir.
Roma aynı zamanda İtalya’nın önemli bir ekonomik, kültürel ve politik merkezidir. İtalya’nın en büyük hava limanlarından birine sahip olan Roma, dünya genelinde turizm, moda, tasarım ve film endüstrileri için de önemli bir merkezdir. Bu nedenle bu yazımızda tüm yönleri ile beraber Roma Gezilecek Yerler rehberi hazırlamak istedik.
Roma Gezilecek Yerler Listesi
Roma 1 günde gezilir mi? sorusunu sıklıkla duymaya başladık. Roma Gezilecek Yerler Listesi sanırım bu soruya yanıt verecektir. Bu listeyi tamamlamak birkaç gününüzü rahatlıkla alacaktır.
Roma Kolezyum
Roma Gezilecek Yerler yazımıza Roma Kolezyum ile başlamak istiyoruz. İtalya’nın başkenti Roma’da bulunan tarihi bir amfi tiyatrodur. M.S. 80 yılında açılan Kolezyum, 50.000 ila 80.000 kişilik bir seyirci kapasitesine sahipti ve antik Roma İmparatorluğu döneminde gladyatör dövüşleri, hayvan avları, tiyatro oyunları ve diğer kamu etkinlikleri için kullanılmıştır.
Roma Kolezyum, taş işçiliği ve mimarisi ile antik dünyanın en büyük ve en etkileyici yapılarından biridir. Günümüze kadar ayakta kalan ve görkemli bir turistik cazibe merkezi olan Kolezyum, UNESCO Dünya Mirası Listesi‘nde yer almaktadır.
Kolezyum, üç katlı ve yaklaşık 50 metre yüksekliğe sahipti. En üst katı ayakta kalanlar arasında olmasa da, yine de inanılmaz bir manzara sunar. Kolezyum, Roma İmparatoru Vespasian tarafından inşa edilmiş ve ardından oğlu Titus tarafından tamamlanmıştır. 500 yıllık bir süre boyunca, çeşitli zulümlerin, yıkımların ve yeniden yapılanmaların yaşandığı Kolezyum, bugün turistlerin ziyaret edebildiği bir müze olarak hizmet vermektedir.
Roma Kolezyum, antik dünyanın en büyük yapılarından biri olduğu kadar, tarihin önemli olaylarına da ev sahipliği yapmıştır. Bu nedenle, Roma Kolezyum hakkında öğrenilecek çok sayıda ilginç bilgi ve hikaye vardır.
Örneğin, Roma Kolezyum’da gerçekleşen gladyatör dövüşleri, insanların birbirleriyle ve vahşi hayvanlarla mücadele ettikleri kanlı mücadelelerdi. Bu dövüşler, Roma İmparatorluğu’nun yönetimi altındaki dönemde oldukça popülerdi ve Kolezyum’da düzenlenen dövüşlerde binlerce insan öldü.
Kolezyum ayrıca, Hristiyanların çarmıha gerildiği ve aslanlar tarafından saldırıya uğradığı yer olarak da bilinir. Bu olaylar, Roma İmparatorluğu döneminde Hristiyanlığın yasaklanması ve Hristiyanlara yönelik zulümler sırasında gerçekleşti.
Roma Kolezyum, yüzyıllar boyunca onarımlar, yeniden yapılanmalar ve doğal afetler nedeniyle hasar gördü. Ancak, bugün hala çoğu orijinal taş blokların korunmasını sağlamak için onarılmaktadır. Kolezyum, dünyanın en ünlü turistik mekanlarından biridir ve yılda milyonlarca turist tarafından ziyaret edilmektedir.
Rezervasyon: TIKLA
Pantheon
Pantheon, bölgede bulunan antik bir tapınaktır. Latince’de “Her Tanrının” anlamına gelen Pantheon, İmparator Hadrian tarafından M.S. 120-124 yılları arasında inşa edilmiştir.
Pantheon’un en belirgin özelliği, devasa bir kubbesidir. Kubbe, o zamanlar inşa edilmiş en büyük beton yapıydı ve günümüze kadar ayakta kalan en eski beton yapıdır. Kubbe, 43,4 metre çapında ve ortasında bir açıklıkla (okulus) 43,4 metre yüksekliğindeki bir delikle dekore edilmiştir.
Pantheon, Roma İmparatorluğu’nun egemenliği altında bir tapınak olarak hizmet vermiştir. Antik Roma döneminde, tapınakta farklı tanrı ve tanrıçalara adanmış birçok heykel ve resim vardı. Daha sonra Hristiyanlık döneminde kiliseye dönüştürülen Pantheon, günümüzde hala Roma Katolik Kilisesi tarafından kullanılmaktadır.
Pantheon ayrıca, İtalya’da en önemli turistik yerlerden biridir. Binanın mimarisi ve sanatsal detayları, ziyaretçilerin beğenisini kazanır. Pantheon’un içi, İtalya’nın en önemli sanatçılarından biri olan Raphael tarafından dekore edilmiştir. Pantheon, her yıl binlerce turist tarafından ziyaret edilmektedir.
Sonuç olarak, Pantheon, tarihi ve mimari açıdan önemli bir yapıdır. İmparator Hadrian tarafından inşa edilen devasa kubbesi ve Roma İmparatorluğu döneminde birçok tanrı ve tanrıçaya adanmış heykelleri ve resimleri ile bilinir. İtalya’nın en popüler turistik yerlerinden biri olan Pantheon, bugün hala kilise olarak hizmet vermektedir.
İlginizi çekebileceğini düşündüğüm ‘Belgrad Gezilecek Yerler’ hakkında yazdığım makaleyi okumanızı tavsiye ederim.
Trevi (Aşk) Çeşmesi
Roma Gezilecek Yerler Listesi yazımızın üçüncü sırasında Trevi Çeşmesi, yer alıyor. Kent merkezinde yer alan bu çeşme bölgenin en ünlü çeşmelerden biridir ve aynı zamanda dünyanın en tanınmış çeşmelerinden biridir. 18. yüzyılın sonlarında Nicola Salvi tarafından tasarlanan ve tamamlanmasına Giuseppe Pannini tarafından yardım edilen Trevi Çeşmesi, Roma’nın merkezinde yer almaktadır.
Trevi Çeşmesi, Barok tarzında inşa edilmiştir ve 26 metre yüksekliğinde ve 49 metre genişliğinde olan geniş bir cephesi vardır. Çeşmenin ana figürü, üstünde deniz tanrısı Oceanus’un bulunduğu bir taht üzerinde yer alan Tritonlar ve atlar olan büyük bir heykeldir.
Trevi Çeşmesi aynı zamanda, çeşmenin sağında ve solunda, sağlam para atanlarının dileklerinin gerçekleşeceği söylenen iki küçük havuz da içerir. Roma efsanesine göre, sağ havuza para atanlar, sevdikleriyle evlenecekleri günü öğreneceklerdir. Sol havuza para atanlar ise, bir gün Roma’yı tekrar ziyaret edeceklerdir.
Trevi Çeşmesi, sinemada ve edebiyatta birçok kez kullanılmıştır. Fellini’nin “La Dolce Vita” filminin ünlü sahnelerinden biri, Anita Ekberg‘in çeşmede yüzmesini içerir. Ayrıca, Fontana di Trevi‘ye atılan paralar, her yıl milyonlarca euroyu da oluşturmaktadır. Bu para, Caritas adlı bir hayır kurumuna bağışlanmaktadır.
Trevi Çeşmesi, Roma’nın en turistik yerlerinden biridir ve her yıl milyonlarca turist tarafından ziyaret edilmektedir. Çeşmenin büyüleyici yapısı, tarihi önemi ve efsaneleri, ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir.
Roma Forumu
Roma Forumu, bölgede bulunan antik bir yerleşim yeridir ve antik Roma İmparatorluğu’nun ticaret, siyasi ve sosyal hayatının merkeziydi. Forum, Roma’nın merkezinde yer almaktadır ve birçok antik yapı, tapınak ve anıtı içermektedir.
Roma Forumu, M.Ö. 7. yüzyılda inşa edilmiştir. Forum, Roma’daki yedi tepeden biri olan Palatine Tepesi‘nin eteklerinde yer almaktadır. İlk olarak, Forum, pazaryeri ve ticaret merkezi olarak hizmet veriyordu. Daha sonra, antik Roma’nın politik, sosyal ve dini hayatının merkezi haline geldi. Forum, Romalıların birçok kutlama, tören ve seremoni yapmak için kullandıkları önemli bir yerdi.
Forum’daki yapılar arasında, antik Roma’nın önde gelen aileleri tarafından finanse edilen ve yapılan bazilikalar, anıtlar ve tapınaklar bulunur. Bunlar arasında, Titus, Vespasianus ve Trajan‘ın Zafer Takları, Romalı tanrıça Vesta‘ya adanmış olan Vesta Tapınağı, Antoninus Pius ve Faustina‘nın anıtları, ve Julius Caesar‘ın Forum Romanum‘a eklediği Basilica Julia bulunmaktadır.
Roma Forumu, 5. yüzyılda Batı Roma İmparatorluğu’nun çöküşünden sonra yavaş yavaş terk edildi ve zamanla toprak altında kaldı. 20. yüzyılda, Forum’un restorasyon çalışmaları yapıldı ve bugün hala turistler tarafından ziyaret edilmektedir. Roma Forumu, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almaktadır.
Sonuç olarak, Roma Forumu antik Roma İmparatorluğu’nun merkezinde yer alan bir yerleşim yeridir. İlk olarak pazaryeri ve ticaret merkezi olarak inşa edilen Forum, daha sonra antik Roma’nın siyasi, sosyal ve dini hayatının merkezi haline geldi. Forum’daki yapılar, Romalıların kutlama, tören ve seremonileri için kullandıkları önemli yerlerdi. Bugün hala turistler tarafından ziyaret edilen Forum, antik Roma’nın önemli bir tarihi ve arkeolojik yeridir.
Navona Meydanı
Roma Çevresinde Gezilecek Yerler yazımız devam ediyor. Navona Meydanı, bölgede bulunan ve Roma’nın en ünlü ve en turistik yerlerinden biridir. Meydan, Barok mimarisinin en önemli örneklerinden biridir ve farklı dönemlerden kalma birçok tarihi yapıya ev sahipliği yapar.
Navona Meydanı, Roma İmparatorluğu döneminde Domitianus Stadyumu‘nun yerinde inşa edilmiştir. 17. yüzyılın başlarında, Papa Innocentius X tarafından inşa ettirilen ünlü Fontana dei Quattro Fiumi (Dört Nehir Çeşmesi) ve diğer heykeller ve anıtlarla süslenmiştir. Meydanın üçgen şekli, antik Roma İmparatorluğu dönemine kadar uzanır ve o zamanlar Domitianus Stadyumu’nun şeklini takip ederdi.
Navona Meydanı’nın en önemli yapıları arasında, yüzlerce yıllık bir tarihi olan Sant’Agnese in Agone Kilisesi bulunur. Kilise, Barok mimarisinin en önemli örneklerinden biridir ve 17. yüzyılın başlarında Borromini tarafından inşa edilmiştir. Navona Meydanı ayrıca, 16. yüzyılda inşa edilmiş Palazzo Pamphili ve 17. yüzyılda inşa edilmiş Palazzo Braschi gibi birçok antik yapıya ev sahipliği yapar.
Meydanın ortasındaki Fontana dei Quattro Fiumi, Dört Nehir Çeşmesi olarak da bilinir ve Barok dönemi heykeltıraş Bernini tarafından tasarlanmıştır. Çeşmenin dört tarafında, dünyanın dört büyük nehrinin (Nil, Ganges, Rio de la Plata ve Don) tasvir edildiği dört büyük heykel yer alır.
Navona Meydanı, Roma’nın en turistik yerlerinden biridir ve yıl boyunca ziyaretçiler tarafından ziyaret edilmektedir. Meydanın tarihi yapıları, heykelleri ve çeşmeleri, turistlerin ilgisini çekmektedir. Ayrıca, meydanın etrafındaki sokaklar, restoranlar ve kafeler, ziyaretçilerin keyifli bir zaman geçirmelerine olanak sağlar.
Aziz Petrus Bazilikası
Aziz Petrus Bazilikası, Vatikan’da yer alan en önemli Hristiyan kilisesidir. Aziz Petrus Bazilikası, Hristiyanlığın en kutsal yerlerinden biridir ve Katolik Kilisesi’nin merkezi olarak kabul edilir. Bazilika, dünyanın en büyük Hristiyan kiliselerinden biridir ve 60.000 kişiye kadar insanı ağırlayabilir.
Aziz Petrus Bazilikası, 4. yüzyılın başlarında inşa edilmeye başlandı ve 16. yüzyılda Michelangelo ve Bernini gibi önemli sanatçılar tarafından yeniden yapılandırıldı. Bazilika, Hristiyanlık inancına göre, Aziz Petrus’ın mezarının üzerine inşa edilmiştir.
Aziz Petrus Bazilikası’nın en önemli özelliklerinden biri, devasa kubbesidir. Kubbe, Michelangelo tarafından tasarlanmış ve 16. yüzyılda inşa edilmiştir. Kubbe, Vatikan şehrinin sembolüdür ve Roma’nın en ünlü yapılarından biridir. Bazilika ayrıca, M.S. 67-68 yıllarında Aziz Petrus’ın mezarının üzerine inşa edilen ve birçok antik yapıyı içeren bir dizi mezarlığın yer aldığı azizlik alanına ev sahipliği yapar.
Aziz Petrus Bazilikası’nın içi, birçok önemli sanat eseri ve heykel ile süslenmiştir. İçeride, Bernini tarafından yapılmış devasa bronz baldakine ve Michelangelo’nun “Pieta” adlı heykeli bulunur. Ayrıca, Vatikan Müzeleri’nden gelen birçok eser de sergilenir.
Aziz Petrus Bazilikası, yılda milyonlarca turist ve Hristiyan hacı tarafından ziyaret edilmektedir. Bazilika, Vatikan’ın kalbinde yer alır ve Hristiyanlık inancının merkezi olarak kabul edilir. Ziyaretçiler, bazilikada dua edebilir, ayinlere katılabilir ve sanat eserlerini ve antik yapıları keşfedebilir.
İlginizi çekebileceğini düşündüğüm ‘Singapur Gezilecek Yerler’ hakkında yazdığım makaleyi okumanızı tavsiye ederim.
İspanyol Merdivenleri
Roma Gezilecek Yerler listesi hazırlayan her gezginin listesinde bu yer kesinlikle olmalıdır. İspanyol Merdivenleri, bölgede bulunan ve dünyanın en ünlü merdivenlerinden biridir. Merdivenler, PiazzadiSpagna‘da yer almaktadır ve Fransız akımı tarzındaki mimarisiyle ünlüdür.
İspanyol Merdivenleri, 18. yüzyılda Papa XII. Clemens tarafından yaptırılmıştır. Merdivenlerin tasarımı, Francesco De Sanctis ve Alessandro Specchi tarafından yapılmıştır. Merdivenlerin adı, İspanyol Büyükelçiliği‘nin merdivenlerin hemen yanında yer alması nedeniyle verilmiştir.
İspanyol Merdivenleri, toplamda 138 basamaktan oluşur ve üst kısmındaki Trinita dei Monti Kilisesi‘ne kadar uzanır. Merdivenlerin tasarımı, Barok mimarisinin karakteristik özelliklerini taşır. Merdivenlerin üst kısmında bir çeşme ve havuz yer alır.
İspanyol Merdivenleri, her yıl milyonlarca turist tarafından ziyaret edilmektedir. Merdivenler, Roma’nın en turistik yerlerinden biridir ve aynı zamanda moda ve sanat dünyasının merkezlerinden biridir. Merdivenlerin altındaki Piazza di Spagna, birçok lüks mağaza ve butiğe ev sahipliği yapar.
Castel Sant’Angelo
Castel Sant’Angelo, bölgede yer alan tarihi bir yapıdır. Tam adı “Mausoleum of Hadrian” (Hadrianus’un Mozolesi) olan yapı, M.S. 135’te Roma İmparatoru Hadrianus tarafından kendi mezarı olarak inşa ettirilmiştir.
Daha sonra, Orta Çağ‘da, yapı birkaç kez savunma kalesi olarak kullanılmıştır. İtalya’daki çeşitli savaşlarda bir savunma noktası olarak kullanılmış ve Papa IV. Clemens tarafından Roma’daki kiliseleri korumak amacıyla bir bağlantı köprüsü ile Vatikan’a bağlanmıştır.
Castel Sant’Angelo, bugün müze olarak kullanılmaktadır. Ziyaretçiler, yapıda yer alan tarihi odaları, müzeleri, silah koleksiyonunu, büyük duvar resimleri ve Vatikan manzarasını görmek için ziyaret edebilirler. Ayrıca, çeşitli etkinlikler için de kullanılmaktadır. Castel Sant’Angelo, Roma’da en popüler turistik yerlerden biridir ve birçok turist tarafından ziyaret edilmektedir.
Borghese Galerisi & Villa Borghese
Roma’da Gezip Görülecek Yerler oldukça fazladır. Borghese Galerisi, bölgede yer alan bir sanat müzesidir. Borghese ailesinin sahip olduğu Villa Borghese adlı tarihi bir yapıda yer alır. Müze, Barok dönemine ait önemli sanat eserlerini içermektedir.
Galeri, İtalyan sanatçılar Gian Lorenzo Bernini ve Caravaggio gibi ünlü sanatçıların eserlerine ev sahipliği yapmaktadır. Bernini’nin en ünlü heykellerinden bazıları, “Apollo ve Daphne” ve “David” de dahil olmak üzere galeride sergilenmektedir. Caravaggio’nun “Davud Kafası” ve “Narcissus” eserleri de aynı zamanda galeride sergilenen diğer önemli eserler arasındadır.
Villa Borghese ise 17. yüzyılda inşa edilmiş bir tarihi yapıdır. Villa, Roma’nın en büyük parkı olan Villa Borghese Parkı’nda yer alır ve çeşitli açık hava etkinlikleri, müzeler, galeriler ve heykel bahçeleri gibi farklı kültürel etkinliklere ev sahipliği yapar.
Villa Borghese aynı zamanda Roma’daki en popüler turistik yerlerden biridir. Parkta gezinti yapabilir, bisiklete binebilir, piknik yapabilir ve yürüyüş yapabilirsiniz. Villa Borghese’de ayrıca çeşitli müzeler, sergiler ve konserler de bulunmaktadır.
Campo de Fiori
Campo de’ Fiori, kent merkezinde yer alan ünlü bir meydandır. İsmi İtalyanca “çiçek tarlası” anlamına gelmektedir ve burası eski Roma’da pazar yeri olarak kullanılmaktaydı.
Meydan, Piazza Navona ve Trastevere gibi diğer popüler turistik yerlere yakın bir konumdadır. Meydan, tarihi bir atmosfer sunan ortaçağ binaları, dar sokakları, kafeleri, barları ve restoranlarıyla ünlüdür.
Campo de’ Fiori, özellikle sabahları ve öğleden önceki saatlerde canlı bir pazar yeri olarak hizmet vermektedir. Burada taze sebze, meyve, baharatlar, çiçekler, peynirler ve diğer gıda ürünleri satan tezgahlar bulunmaktadır.
Meydan ayrıca, Giordano Bruno anısına 19. yüzyılda inşa edilen bir anıta da ev sahipliği yapmaktadır. Giordano Bruno, İtalyan filozof ve astronomdur ve 17. yüzyılda Engizisyon Mahkemesi tarafından yargılanarak idam edilmiştir.
Campo de’ Fiori, Roma’da turistlerin sık ziyaret ettiği yerlerden biridir ve İtalyan kültürünü ve yaşam tarzını yakından deneyimlemek için ideal bir mekandır.
Trastevere Bölgesi
Roma Gezilecek Yerler Listesi aslında yeni başlıyor. Trastevere, Roma’nın en eski ve en karakteristik semtlerinden biridir. Tiber Nehri’nin batı kıyısında yer alır ve tarihi merkezin batısında yer alır.
Trastevere, taşlı sokakları, dar geçitleri, canlı meydanları, şirin evleri ve kafe ve restoranlarıyla ünlüdür. Bölgede, Roma döneminden kalma antik yapılar ve kiliselerin yanı sıra Rönesans ve Barok dönemlerine ait eserler de bulunmaktadır.
Trastevere, özellikle gece hayatı ile ünlüdür. Sokaklarda canlı müzik yapan müzisyenler ve şarkıcılar bulunabilir ve birçok kafe ve bar, gece boyunca açıktır.
Trastevere’yi ziyaret edenlerin mutlaka görülmesi gereken yerler arasında Santa Maria in Trastevere Kilisesi, Villa Farnesina, San Francesco a Ripa Kilisesi, Piazza di Santa Maria in Trastevere ve Piazza Trilussa bulunmaktadır. Ayrıca bölgede Pazar günleri kurulan popüler bir pazar yer almaktadır.
Trastevere, Roma’nın tarihi merkezine yürüme mesafesinde olduğu için, Roma’yı ziyaret eden turistler için popüler bir bölgedir.
İlginizi çekebileceğini düşündüğüm ‘Sidney Gezilecek Yerler’ hakkında yazdığım makaleyi okumanızı tavsiye ederim.
Venezia Meydanı & Vittorio Emanuele II
Venezia Meydanı (Piazza Venezia), Roma’nın merkezindeki en önemli meydanlardan biridir. Meydanın ortasında, 19. yüzyılda yapılmış Altar of the Fatherland adlı anıt bulunur. Anıt, İtalya’nın birleşmesine önderlik eden Victor Emmanuel II‘yi onurlandırmak için yapılmıştır.
Venezia Meydanı, Roma’daki diğer önemli yerlere (Colosseum, Roman Forum, Pantheon vb.) yakın bir konumda yer almaktadır ve aynı zamanda çevresindeki caddeler, sokaklar ve binalar da oldukça tarihi ve turistik açıdan önemlidir.
Victor Emmanuel II Anıtı, İtalya’nın birleşmesine önderlik eden ilk kral olan Victor Emmanuel II’nin anısına 1885 ile 1911 yılları arasında inşa edilmiştir. Anıt, beyaz mermerden yapılmış ve oldukça görkemli bir yapıdır. Anıtın içinde, kralın heykeli bulunur ve aynı zamanda birçok müze, galeri ve sergiye ev sahipliği yapar.
Victor Emmanuel II Anıtı, Roma’nın tarihi merkezinde bulunan birçok diğer turistik yerlere de yürüme mesafesinde yer alır. Anıtın en üst katında, Pantheon, Colosseum ve Roma Forum’u içeren muhteşem bir manzara görülebilir.
Venezia Meydanı ve Victor Emmanuel II Anıtı, Roma’nın en turistik ve tarihi merkezlerinden biridir ve Roma’yı ziyaret eden turistler tarafından sık sık ziyaret edilen yerlerdendir.
Santa Maria Maggiore Bazilikası
Santa Maria Maggiore Bazilikası (Basilica di Santa Maria Maggiore), Roma’nın merkezindeki en önemli ve en eski kiliselerinden biridir. Bazilika, Roma’nın MÖ 4. yüzyıl tarihine dayanmaktadır ve İsa’nın doğumuna adanmış en eski kiliselerden biridir.
Bazilika, 5 nefli bir bazilika planına sahiptir ve tavanı altın yapraklarla kaplıdır. İçerisinde, İsa’nın doğumunu ve Meryem Ana’yı tasvir eden freskler, mozaikler ve sanat eserleri bulunur. Ayrıca, bazilikanın içinde, Meryem Ana’nın gerçek bir parçası olan bir “Holy Crib” adlı kutsal beşik de sergilenmektedir.
Santa Maria Maggiore Bazilikası, Roma’daki en büyük ve en önemli bazilikalar arasında yer almaktadır ve İtalya’daki en önemli kiliselerden biridir. Kilisenin dışı da oldukça etkileyici ve göz alıcıdır. Bazilikanın yan tarafında, tarihi bir çan kulesi ve yüzlerce yıllık bir sütun da bulunmaktadır.
Santa Maria Maggiore Bazilikası, Roma’nın tarihi merkezindeki diğer önemli yerlere (Colosseum, Roman Forum, Trevi Çeşmesi vb.) yakın bir konumdadır ve Roma’yı ziyaret eden turistler tarafından sık sık ziyaret edilen yerlerdendir.
Aziz Petrus Meydanı
Roma Gezilecek Yerler listeniz sade ve öz olsun diyorsanız burayı kesinlikle listenize eklemenizi öneriyoruz. Aziz Petrus Meydanı (Piazza San Pietro), Vatikan Şehri’nin en ünlü ve en büyük meydanıdır. Meydan, Aziz Petrus Bazilikası’nın önünde yer almaktadır ve bazilikanın çevresindeki kolonatlarla çevrelenmiştir.
Meydanın tasarımı, İtalyan Barok mimarisi ile Bernini’nin imzasını taşır ve oldukça etkileyici bir görünüme sahiptir. Meydanın ortasında, bir granit obelisk ve çeşme yer alır. Meydanın iki tarafında, 284 adet dini liderin heykelleri yer almaktadır.
Aziz Petrus Meydanı, Roma’nın en turistik ve tarihi merkezlerinden biridir ve yılda milyonlarca turist tarafından ziyaret edilmektedir. Meydan, her yıl Paskalya döneminde Papa tarafından verilen özel ayinde kullanılmaktadır. Meydan aynı zamanda, Papa Francis gibi pek çok papalığın Balkonunda konuşma yapmak için de kullanılmıştır.
Aziz Petrus Meydanı, Vatikan Şehri’nin en turistik yerlerinden biri olup, Roma’yı ziyaret eden turistler tarafından da sıkça ziyaret edilen yerlerden biridir. Meydanın çevresinde, tarihi binalar, müzeler ve diğer turistik yerler de yer almaktadır. Ayrıca, meydana yakın bir konumda birçok restoran ve kafe de bulunmaktadır.
Popolo Meydanı
Piazza del Popolo, Roma’nın en ünlü meydanlarından biridir. Meydan, Roma’nın tarihi merkezinde, Villa Borghese Parkı‘nın girişinde yer almaktadır.
Piazza del Popolo, 16. yüzyılın sonlarında tamamlanmıştır ve neoklasik bir tarzda inşa edilmiştir. Meydanın merkezinde, Mısırlı obelisk adı verilen bir antik mısır anıtı yer almaktadır. Ayrıca, meydanın üç tarafında, farklı Barok tarzındaki kiliseler (Santa Maria del Popolo, Santa Maria dei Miracoli ve Santa Maria in Montesanto) bulunmaktadır.
Piazza del Popolo, Roma’da turistler tarafından en çok ziyaret edilen yerlerden biridir ve kentin tarihi ve turistik mekanlarına kolayca ulaşılabilen bir konuma sahiptir. Meydanın yakınında, Castel Sant’Angelo, Pincio Bahçesi, Villa Borghese, Piazza di Spagna ve Via del Corso gibi turistik yerler de yer almaktadır.
Piazza del Popolo, özellikle turistlerin yürüyüş ve dinlenme için kullandığı bir yerdir. Meydanın ortasında, antik Mısır’dan kalma bir obeliskin yanı sıra, güzel bir çeşme de bulunmaktadır. Meydanın üç tarafında yer alan kiliseler, tarihi ve sanatsal açıdan zengindir ve turistlerin ziyaret edebileceği güzel sanat eserleri ile doludur.
Piazza del Popolo, Roma’nın tarihi ve turistik merkezlerinden biri olup, ziyaret edilebilecek birçok turistik yer ve aktiviteye ev sahipliği yapmaktadır. Meydanın etrafındaki sokaklar ve caddeler, turistlerin alışveriş yapabilecekleri, yemek yiyebilecekleri ve gezebilecekleri birçok seçenek sunar.
Via del Corso
Via del Corso, Roma’nın en ünlü caddelerinden biridir. Caddenin adı, bir zamanlar Roma’daki bir yarış pistinin (corso) yerinde olduğu için “yol boyunca” anlamına gelir.
Via del Corso, Roma’nın tarihi merkezinde yer almaktadır ve Piazza del Popolo’dan Piazza Venezia’ya kadar uzanır. Caddenin iki tarafı, turistik yerler, dükkanlar, restoranlar ve kafeler ile doludur. Caddenin yakınlarında, Piazza di Spagna, Trevi Çeşmesi, Pantheon ve diğer tarihi yerler gibi Roma’nın diğer turistik yerleri yer alır.
Via del Corso, özellikle alışveriş ve yeme-içme imkanlarıyla ünlüdür. Cadde boyunca, dünya markaları ile yerel butikler arasında birçok dükkan yer almaktadır. Ayrıca, Roma’nın ünlü kafelerinden bazıları da caddenin yakınlarındadır.
Via del Corso, Roma’yı ziyaret eden turistler için popüler bir yerdir ve kentin tarihi ve turistik yerlerine ulaşmak için ideal bir konuma sahiptir. Caddenin çevresindeki turistik yerlerin yanı sıra, Via del Corso’nun kendisi de tarihi ve turistik öneme sahip bir yerdir. Cadde boyunca, birçok tarihi binanın yanı sıra, sanat ve heykel eserleri de bulunur.
Via del Corso, Roma’nın tarihi ve turistik merkezlerinden biridir ve Roma’yı keşfetmek isteyen turistler için mükemmel bir başlangıç noktasıdır. Cadde, alışveriş, yemek ve gezi yapmak için birçok seçenek sunar ve tarihi ve sanatsal açıdan zengindir.
Palatino Tepesi
Roma Gezilecek Yerler listenize olabildiğince popüler yerler eklemeye çalışıyoruz. Palatino Tepesi (Palatine Hill), Roma’nın antik tarihinde önemli bir yere sahip olan tepelerden biridir. Tepenin Roma’nın merkezinde yer alması, buranın stratejik bir konuma sahip olduğu anlamına gelmektedir. Palatino Tepesi, Roma’nın en ünlü yedi tepesinden biridir ve dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biri olarak kabul edilir.
Tepenin Roma’nın kuruluşu ile ilgili birçok efsaneye konu olması ve antik Roma’nın önde gelen ailelerinin burada yaşamış olması, Palatino Tepesi’nin tarihi ve kültürel önemini arttırmıştır. Tepede yer alan en ünlü yapılar arasında Augustus‘un sarayı, Nero’nun Domus Aurea‘sı, Farnese Bahçesi ve Palatino Müzesi bulunmaktadır.
Palatino Tepesi, Roma İmparatorluğu’nun en görkemli yapılarına ev sahipliği yapmıştır. Tepede, Augustus ve Tiberius gibi önemli Roma imparatorlarına ait kalıntılar da bulunmaktadır. Tepenin zirvesine çıktığınızda, Roma’nın muhteşem manzarasına hayran kalabilirsiniz.
Palatino Tepesi, Roma’nın tarihi merkezinde yer aldığı için, diğer antik Roma yerleri (Colosseum, Forum Romanum, Circus Maximus vb.) ile kolayca ulaşılabilecek bir konumdadır. Tepenin yakınlarında, Roma’nın diğer tarihi ve turistik yerleri de yer almaktadır.
Palatino Tepesi, Roma’nın tarihi ve kültürel mirasının önemli bir parçasıdır ve tarih ve arkeoloji severler için ziyaret edilmesi gereken yerlerden biridir. Tepenin kalıntıları ve manzarası, ziyaretçilere antik Roma’nın görkemli geçmişine dair etkileyici bir bakış sunmaktadır.
İlginizi çekebileceğini düşündüğüm ‘Miami Gezilecek Yerler’ hakkında yazdığım makaleyi okumanızı tavsiye ederim.
Kapitolin Müzesi
Kapitolin Müzesi (Musei Capitolini), Roma’daki en ünlü ve en eski müzelerden biridir. Müze, Kapitol Tepesi’nin zirvesinde yer almaktadır ve arkeolojik kalıntılar ve sanat eserleri açısından oldukça zengindir.
Kapitolin Müzesi, Roma’nın tarihi ve kültürel mirasını sergileyen birçok önemli esere ev sahipliği yapmaktadır. Müze, antik Roma heykel ve heykeltıraşlık sanatının en güzel örneklerinden bazılarını barındırmaktadır. Ayrıca, eski Roma heykeltıraşları tarafından yaratılmış bronz eserler, mermer heykeller, roma heykelleri ve resimler, antik Roma’nın günlük yaşamını yansıtan arkeolojik eserler ve daha birçok tarihi nesne sergilenmektedir.
Kapitolin Müzesi’nin en önemli eserlerinden bazıları, antik Roma’nın sembolik tarihi olan Kavşak Heykeli ve Ares Ludovisi Heykeli‘dir. Bunların yanı sıra, Rubens ve Caravaggio gibi önemli İtalyan ressamlarının eserleri de müzede sergilenmektedir.
Kapitolin Müzesi, Roma’yı ziyaret eden turistler için popüler bir yerdir. Müzenin koleksiyonu oldukça zengindir ve antik Roma sanatına ilgi duyan turistler tarafından ziyaret edilmektedir. Müzenin bulunduğu Kapitol Tepesi’nin manzarası da oldukça etkileyicidir.
Kapitolin Müzesi, Roma’nın tarihi merkezinde yer almaktadır ve diğer turistik yerlere kolayca ulaşılabilen bir konumdadır. Müzede düzenli olarak özel sergiler ve etkinlikler de düzenlenmektedir.
Konstantin Takı
Roma 1 günde gezilir mi? ben ce hayır. Bu şehri gezmek için en az 4 gün ayırmak gerekecektir. Konstantin Takı (Constantine’s Arch), Roma’daki tarihi yapıların en önemlilerinden biridir. M.S. 315 yılında inşa edilen tak, Roma İmparatoru Konstantin tarafından yaptırılmıştır ve Konstantin’in zaferini kutlamak için kullanılmıştır.
Tak, Roma İmparatorluğu’nun zafer anıtlarından biridir ve bugün hala Roma’daki tarihi merkezlerinden biri olarak kabul edilir. Tak, Colosseum ve Forum Romanum gibi diğer antik Roma yerlerinin yakınında yer almaktadır.
Konstantin Takı, mermerden yapılmıştır ve iki katlı bir yapıya sahiptir. Üst kat, Roma İmparatorluğu’nun zaferleri ve Konstantin’in imparatorluğundaki reformlar hakkındaki kabartmalarla süslenmiştir. Ayrıca, takın üzerindeki yazıtlar, Konstantin’in Roma İmparatorluğu’nun resmi dini olarak Hristiyanlığı kabul etmesini kutlamaktadır.
Konstantin Takı, antik Roma dönemi mimarisinin önemli bir örneğidir ve bugün hala turistlerin ziyaret ettiği önemli bir yerdir. Tak, Roma İmparatorluğu’nun güçlü tarihine dair etkileyici bir anıt olmasının yanı sıra, antik Roma’nın sanatsal ve mimari açıdan zengin mirasını yansıtan bir yapıdır.
St. John Lateran Bazilikası
St. John Lateran Bazilikası (Basilica di San Giovanni in Laterano), Roma’daki en eski ve en önemli bazilikalarından biridir. Bazilika, Roma piskoposunun katedralidir ve Hristiyan dünyasında, papalık sarayı ve Roma’da en önemli kiliselerden biri olarak kabul edilir.
St. John Lateran Bazilikası, Roma’nın tarihi merkezinde yer almaktadır. Kilisenin yapımı, M.S. 4. yüzyılda Papa I. Miltiades tarafından başlatılmıştır ve birçok kez genişletilmiştir. Kilisenin şu anda gördüğümüz hali, 18. yüzyılda yapılan bir restorasyon çalışmasının ardından oluşmuştur.
St. John Lateran Bazilikası, dini, tarihi ve sanatsal açıdan oldukça zengin bir yapıya sahiptir. Bazilika, Roma’nın ilk Hristiyan piskoposu St. John the Baptist‘in adını taşımaktadır. Kilise içinde, Hristiyanlık tarihindeki birçok önemli olaya tanıklık etmiş olan eserler ve kalıntılar yer almaktadır.
Bazilikanın içi, tavan resimleri, mozaikleri ve heykelleriyle süslenmiştir. Kilisenin içinde, Borromini tarafından yapılan güzel bir tavan freski de yer almaktadır. Ayrıca, kilise içindeki merdivenler, Hristiyanlık tarihinde önemli bir yere sahip oldukları için turistler tarafından sıklıkla ziyaret edilir.
St. John Lateran Bazilikası, Roma’nın en önemli turistik yerlerinden biridir ve Hristiyan dünyasının önemli bir yeridir. Bazilika, Roma’daki diğer tarihi ve turistik yerlere kolayca ulaşılabilen bir konumdadır. Ayrıca, kilise, Roma’daki en ünlü Barok mimari örneklerinden biri olarak da kabul edilmektedir.
Ulusal Modern Sanat Galerisi
Ulusal Modern Sanat Galerisi (Galleria Nazionale d’Arte Moderna), kent merkezinde yer alan modern sanat müzesidir. Galeri, modern sanatın en kapsamlı koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapmaktadır.
Ulusal Modern Sanat Galerisi, 1883 yılında kurulmuştur ve İtalya’daki modern sanatın gelişimine katkıda bulunmuştur. Müze, 19. yüzyılın sonlarında başlayan Avrupa’da modern sanat akımlarının İtalya’daki yansımalarını sergilemektedir. Koleksiyonda, 19. yüzyılın sonlarından günümüze kadar olan dönemi kapsayan birçok modern sanat eseri yer almaktadır.
Ulusal Modern Sanat Galerisi’nin koleksiyonu, İtalyan sanatının yanı sıra Fransız, Alman, İngiliz, Hollandalı ve İspanyol sanatçıların eserlerinden oluşmaktadır. Koleksiyon, resim, heykel, fotoğraf ve diğer sanat türlerinden eserler içermektedir. Galeri, sanatçılar arasında Canova, Modigliani, Guttuso, De Chirico ve Fontana gibi ünlü isimlerin eserlerini sergilemektedir.
Ulusal Modern Sanat Galerisi, modern sanata ilgi duyan turistler için popüler bir yerdir. Galeri, Roma’nın merkezinde yer alır ve diğer turistik yerlere kolayca ulaşılabilir. Müze, düzenli olarak geçici sergiler düzenler ve özel etkinlikler organize eder. Ayrıca, galerinin bahçesi de oldukça etkileyicidir ve ziyaretçilerin dinlenip keyifli vakit geçirmeleri için ideal bir yerdir.
Circo Massimo
Circo Massimo (Circus Maximus), Roma’nın en büyük antik stadyumlarından biridir ve tarihi Roma’nın önemli bir parçasıdır. Stadyum, Roma’nın güneyinde, Aventine ve Palatine tepeleri arasında yer almaktadır.
Circo Massimo, yaklaşık 2.000 feet (610 metre) uzunluğunda ve 387 feet (118 metre) genişliğindedir. Stadyumun tamamı, yaklaşık 150.000 izleyici kapasitesine sahip olacak şekilde tasarlanmıştır. Burada Roma’nın antik döneminde at yarışları, gladyatör oyunları, dini festivaller ve diğer etkinlikler düzenlenmiştir.
Circo Massimo, Romalıların zamanında popüler bir etkinlik merkeziydi. Burada yapılan etkinliklerde, Roma halkı arasında büyük heyecan ve coşku yaşanırdı. Stadyum, İmparator Augustus’un döneminde büyük ölçüde restore edilmiştir ve antik Roma’nın sembolik anıtlarından biri haline gelmiştir.
Circo Massimo, tarihi ve kültürel açıdan zengin bir yapıya sahiptir ve bugün hala turistler tarafından ziyaret edilen önemli bir yerdir. Antik Roma dönemine ilgi duyan turistler, stadyumu gezmek ve antik Roma’nın günlük yaşamı hakkında bilgi sahibi olmak için burayı ziyaret etmektedirler.
Circo Massimo’nun bulunduğu bölge, Roma’nın diğer tarihi ve turistik yerlerine de yakın konumdadır. Ayrıca, stadyumun bulunduğu alanın yakınlarında, açık hava konserleri, tiyatro oyunları ve diğer etkinlikler gibi çeşitli etkinlikler de düzenlenmektedir.
Terme di Caracalla
Terme di Caracalla (Caracalla Hamamları), Roma’daki antik hamamların en büyük ve en iyi korunmuş örneklerinden biridir. Hamamlar, Roma İmparatoru Caracalla tarafından M.S. 212 yılında inşa ettirilmiştir.
Terme di Caracalla, yaklaşık 110 dönümlük bir alanı kaplamaktadır ve antik Roma’da binlerce insanın bir arada yıkanabildiği devasa bir yapıdır. Hamamlar, sıcak banyolar, soğuk banyolar, yüzebilecekleri havuzlar, terapötik banyolar, spor salonları ve dinlenme alanları gibi birçok farklı bölümden oluşmaktadır.
Terme di Caracalla, antik Roma’daki en büyük yapılarından biri olarak kabul edilmektedir. Yapımında kullanılan malzemeler, beyaz ve siyah mermerler, granit ve diğer taşlardan oluşmaktadır. Ayrıca, hamamların içindeki duvarlar ve tavanlar, muhteşem fresklerle süslenmiştir.
Terme di Caracalla, antik Roma’nın mimari ve mühendislik başarısının en önemli örneklerinden biridir. Hamamların günümüze kadar ayakta kalması, antik Roma döneminde kullanılan mükemmel teknikleri yansıtmaktadır. Terme di Caracalla, bugün hala turistler tarafından ziyaret edilen önemli bir turistik yerdir. Hamamlar, Roma’nın tarihi merkezinde yer almaktadır ve kolayca ulaşılabilen bir konumdadır. Ayrıca, hamamların bulunduğu alan, açık hava konserleri, tiyatro oyunları ve diğer etkinlikler gibi çeşitli etkinliklere de ev sahipliği yapmaktadır.
Domus Aurea
Domus Aurea (Altın Evi), Roma’daki tarihi yapıların en önemlilerinden biridir. İmparator Nero tarafından yaptırılan yapı, M.S. 64 yılında büyük bir yangından sonra Roma’nın yeniden inşasının bir parçası olarak inşa edilmiştir.
Domus Aurea, Roma’daki antik yapıların en görkemli ve yenilikçi örneklerinden biridir. Yapı, yaklaşık 300 odadan oluşmaktadır ve büyük bir saray kompleksi olarak tasarlanmıştır. Sarayın içinde, bahçeler, yüzme havuzları, heykeller, freskler ve diğer süslemelerle süslü odalar yer almaktadır.
Domus Aurea, antik Roma döneminde mimari ve sanatsal açıdan oldukça etkileyici bir yapı olarak kabul edilmiştir. İmparator Nero’nun, yapının inşaatı sırasında yeni teknolojiler ve yapı malzemeleri kullanmış olduğu bilinmektedir. Örneğin, yapıda kullanılan beton, o dönemdeki en gelişmiş yapı malzemelerinden biri olarak kabul edilmektedir.
Domus Aurea, tarih boyunca birçok kez değişime uğramıştır. Zamanla, yapının büyük bir bölümü yıkılmış ve üstü toprakla örtülmüştür. Ancak, 15. yüzyılda yapılan kazılar sonucunda, yapının bir kısmı yeniden keşfedilmiştir.
Domus Aurea, bugün hala turistler tarafından ziyaret edilen önemli bir tarihi yerdir. Ziyaretçiler, yapının içindeki fresklerin, heykellerin ve diğer sanatsal süslemelerin tadını çıkarabilirler. Ayrıca, yapının tarihine ve İmparator Nero’nun hayatına dair ilginç bilgiler edinebilirler.
İlginizi çekebileceğini düşündüğüm ‘Dubai Gezilecek Yerler’ hakkında yazdığım makaleyi okumanızı tavsiye ederim.
St. Paul Bazilikası
St. Paul Bazilikası (Basilica di San Paolo fuori le Mura), Roma’da yer alan bir Hristiyan kilisesidir. Bazilika, Roma’nın tarihi merkezinden biraz uzakta, Tiburtina yolu üzerinde yer almaktadır. Hristiyanlık tarihi açısından, St. Paul Bazilikası, en önemli kiliselerden biridir.
St. Paul Bazilikası, M.S. 4. yüzyılda kurulmuştur. Yapımı, Roma İmparatoru Constantine‘in emriyle başlatılmış ve M.S. 313 yılında tamamlanmıştır. Kilise, St. Paul’ün mezarı üzerine inşa edilmiştir. Bazilika, birçok kez restore edilmiştir ve günümüzdeki görünümünü 19. yüzyılın sonlarındaki bir restorasyon çalışması sonrası almıştır.
St. Paul Bazilikası, Hristiyan dünyası için büyük bir öneme sahiptir. Kilise, Hristiyanlık tarihinde önemli bir yere sahip olan St. Paul’ün mezarını barındırmaktadır. Ayrıca, kilise, Roma’daki en büyük ikinci basilikalardan biridir ve Hristiyanlık mimarisinde birçok önemli örneği içermektedir.
Bazilika’nın içi oldukça etkileyicidir ve ziyaretçiler, kilise içindeki tavan freskleri, mozaikler ve heykellerin tadını çıkarabilirler. Ayrıca, St. Paul Bazilikası, İtalya’daki en büyük kiliselerden biri olarak kabul edilir ve Hristiyan dünyasının önemli bir yeridir. Kilise, Roma’nın tarihi ve turistik yerlerine kolayca ulaşılabilen bir konumda yer almaktadır.
Catacombe di San Callisto
Roma Gezip Görülecek Yerler listemize özel bir yer eklemek istiyoruz. Catacombe di San Callisto (St. Callixtus Katakombu), Roma’nın tarihi yerlerinden biridir ve Hristiyanlık tarihi açısından büyük önem taşır. Katakomb, Roma’nın güneybatısında, Appian Way‘in (Appia Antica) yakınlarında yer almaktadır.
Catacombe di San Callisto, Roma’daki en büyük ve en ünlü katakombu komplekslerinden biridir. Katakomb, M.S. 2. yüzyıldan 4. yüzyıla kadar kullanılmıştır. Hristiyanlar, katakombda, ölülerini defnediyorlar ve gizlice ayinler yaparak, Roma İmparatorluğu’nun zulmünden kaçınıyorlardı.
Katakomb kompleksi, altı katakombu içermektedir ve her biri farklı bir grup Hristiyanın mezarlarını barındırmaktadır. Katakombda yaklaşık 500.000 kişinin gömülü olduğu tahmin edilmektedir. Katakombdaki duvarlar, freskler ve diğer süslemelerle süslüdür ve Hristiyanlık tarihi için önemli bir belge niteliği taşımaktadır.
Catacombe di San Callisto, Hristiyanlık tarihi açısından büyük bir öneme sahiptir ve turistler tarafından ziyaret edilen önemli bir yerdir. Katakombun ziyaretçileri, Hristiyanlığın Roma dönemindeki tarihine ve kilise tarihinin başlangıcına dair bir fikir edinebilirler. Katakomb, Roma’nın turistik yerlerinden biridir ve diğer antik yapılar gibi tarihi önemine ek olarak, doğal güzellikleri ve manzaralarıyla da dikkat çekicidir.
Santa Maria in Cosmedin
Santa Maria in Cosmedin, Roma’nın tarihi merkezinde, Tiber Nehri’nin kıyısında yer alan bir Hristiyan kilisesidir. Kilise, Roma’da yer alan antik yapılar arasında önemli bir yere sahiptir ve turistler tarafından sıkça ziyaret edilen bir yerdir.
Santa Maria in Cosmedin, M.S. 6. yüzyılda kurulmuştur ve birçok kez restore edilmiştir. Kilisenin mimarisi, Bizans dönemine ait izler taşımaktadır. Kilise, içinde yer alan birçok sanatsal eseriyle de dikkat çekmektedir.
Kilisenin en önemli özelliklerinden biri, ağzı açık bir şekilde yatan Büyük Konuşan Maskesi (Bocca della Verità) olarak bilinen bir mermer maskedir. Bu maske, Roma’da yapılan birçok turistik gezinin önemli duraklarından biridir. Maske, Orta Çağ’da yargılama sırasında yalancıların cezalandırılması için kullanılmıştır.
Santa Maria in Cosmedin, Hristiyanlık tarihi açısından da önemlidir. Kilise, azizlerin ve Hristiyan din adamlarının heykelleri ve diğer süslemelerle süslüdür. Ayrıca, kilisenin içinde yer alan Bizans tarzı mozaikler de oldukça etkileyicidir.
Santa Maria in Cosmedin, Roma’nın tarihi ve turistik yerlerine kolayca ulaşılabilen bir konumdadır. Kilise, Tiber Nehri’ne yakın bir konumda yer aldığından, ziyaretçiler ayrıca nehri ve çevresindeki diğer tarihi yapıları da görebilirler.
Via dei Condotti
Roma Çevresinde Gezilecek Yerler oldukça fazladır. Via dei Condotti, Roma’nın en ünlü ve lüks alışveriş caddelerinden biridir. Cadde, İspanyol Merdivenleri’nden Piazza di Spagna‘ya doğru uzanmaktadır.
Via dei Condotti, tarihi bir caddedir ve adını, cadde boyunca yer alan barok dönemi konutları ve sarayları işleten tüccarlar olan “condottieri” adı verilen paralı askerlerden almaktadır. Caddenin tarihi, orta çağlara kadar uzanmaktadır. Ancak, günümüzde Via dei Condotti, lüks markaların mağazalarıyla doludur.
Cadde boyunca, dünya çapında ünlü moda markalarının mağazaları yer almaktadır. Chanel, Gucci, Prada, Versace, Dior, Louis Vuitton ve Valentino gibi lüks moda markaları, Via dei Condotti’de mağazalarını bulundurmaktadır.
Via dei Condotti, turistlerin Roma’da alışveriş yapmak için en popüler yerlerinden biridir. Caddenin tarihi yapısı ve lüks mağazaları, turistler tarafından büyük ilgi görmektedir. Ayrıca, cadde boyunca yer alan kafeler ve restoranlar, ziyaretçilerin dinlenip keyifli vakit geçirmeleri için ideal bir yerdir.
Via Veneto
Via Veneto, kent merkezinde yer alan ünlü bir caddedir. Cadde, 1960’lı yıllarda Dolce Vita filmindeki sahnelerle ünlenmiştir. O dönemde Via Veneto, Avrupa’nın en ünlü sosyal merkezlerinden biriydi ve dönemin ünlü yıldızları tarafından sıkça ziyaret edilirdi.
Via Veneto, tarihi bir caddedir ve 19. yüzyılın sonlarında inşa edilmiştir. Caddenin tarihi yapısı, dünyaca ünlü otelleri, lüks restoranları ve butikleriyle ünlüdür. Caddenin çevresinde, büyüleyici mimarisi ve sanatsal güzelliği ile dikkat çeken, barok dönemine ait birçok tarihi yapı bulunmaktadır.
Via Veneto, turistler tarafından ziyaret edilen önemli bir turistik yerdir. Caddenin tarihi dokusu, lüks butikleri ve restoranları, turistlerin ilgisini çekmektedir. Ayrıca, cadde boyunca birçok kafeterya ve bar bulunmaktadır. Caddenin yakınlarında bulunan tarihi yapılar arasında, Borghese Galerisi, Villa Borghese, Piazza Barberini, Trevi Çeşmesi ve İspanyol Merdivenleri gibi Roma’nın diğer önemli turistik yerleri yer almaktadır.
Gelateria Giolitti
Roma Gezilecek Yerler listemize çok önemli bir yer ekliyorum. Gelateria Giolitti, Roma’da bulunan ve 1900 yılından beri hizmet veren, ünlü bir dondurma dükkanıdır. Giolitti, tarihi merkezde, Pantheon ve Parlamento Binasına yakın bir konumda yer almaktadır.
Giolitti, İtalya’daki en ünlü dondurma dükkanlarından biridir ve dünya çapında üne sahiptir. Dondurma, geleneksel İtalyan yöntemleriyle hazırlanır ve mevsimine göre değişen birçok lezzet sunar. Dondurma, farklı tatlar ve farklı boyutlarda külahlarla sunulur. Ayrıca, Giolitti’de sıcak ve soğuk içecekler de sunulmaktadır.
Giolitti, Roma’nın en popüler turistik yerlerinden biri olan Pantheon’a yakın bir konumda yer aldığından, turistler tarafından sıkça ziyaret edilmektedir. Ayrıca, dünya çapında üne sahip olduğundan, turistlerin Roma’yı ziyaret etmeleri durumunda mutlaka ziyaret etmek istedikleri yerlerden biridir. Dondurma dükkanı, tarihi mimarisi ve otantik atmosferi ile de ünlüdür.
Welcome To Rome
Welcome to Rome, Roma’daki turistler için turistik gezi hizmetleri sunan bir şirkettir. Şirket, Roma’da gezi planlama, tur rezervasyonu, bilet satışı, ulaşım ve diğer turistik hizmetler sunmaktadır.
Welcome to Rome, birçok turistik gezinin düzenlenmesinde etkili olmuştur. Şirket, Roma’nın tarihi yerlerini ziyaret etmek isteyen turistlere, profesyonel rehberlerle düzenlenen yürüyüş turları, müze turları ve özel turlar sunmaktadır. Ayrıca, şirket, Roma’da gezi yaparken kullanabileceğiniz, araç kiralama hizmetleri ve havaalanı transferleri gibi hizmetler de sunmaktadır.
Welcome to Rome, turistlerin Roma’da keyifli bir tatil geçirmelerini sağlamak için birçok turistik hizmet sunmaktadır. Şirketin hizmetleri arasında, Roma’nın en ünlü turistik yerleri olan Kolizeum, Vatikan, İspanyol Merdivenleri, Trevi Çeşmesi ve Pantheon gibi yerleri keşfetmek için düzenlenen turlar bulunmaktadır.
Welcome to Rome, müşteri memnuniyetine büyük önem vermektedir. Şirket, yüksek kaliteli hizmetler sunmak için profesyonel ve eğitimli personel çalıştırmaktadır. Ayrıca, şirket, müşterilerine sorunsuz bir tatil deneyimi yaşatmak için her zaman hazır bulunmaktadır.
Museo Nazionale Romano
Museo Nazionale Romano (Ulusal Roma Müzesi), Roma’daki en önemli arkeoloji müzelerinden biridir. 1889 yılında kurulmuş ve Roma’daki dört farklı müzenin birleşmesiyle oluşmuştur. Müze, antik Roma dönemine ait birçok önemli eseri barındırır ve Roma İmparatorluğu’nun tarihini anlatan birçok sergiye ev sahipliği yapar.
Museo Nazionale Romano, Roma’nın merkezinde, Termini İstasyonu’na yakın bir konumda yer almaktadır. Müze, antik Roma dönemine ait heykeller, mozaikler, freskler, kıyafetler, mutfak eşyaları, mücevherler ve diğer birçok eseri barındırır. Müzede ayrıca, eski Roma şehir yaşamına dair birçok eserin yanı sıra Pompeii ve Herculaneum’dan kalma eserler de sergilenir.
Müze, özellikle arkeolojiye ilgi duyan turistler tarafından ziyaret edilir. Müzeyi ziyaret etmek isteyenler, müzenin açık olduğu günler ve saatler hakkında bilgi alarak, biletlerini önceden satın alabilirler. Ayrıca, müzeyi gezmek için bir tur rehberi kiralamak da mümkündür.
MAXXI National Museum
Roma’da 1 Günde Gezilecek Yerler arasına bu lokasyonu da ekleyebilirsiniz. Tam adı Museo nazionale delle arti del XXI secolo olan müze, 2010 yılında açılmıştır. MAXXI, İtalya’nın çağdaş sanat ve mimarlık alanındaki en önemli müzelerinden biridir.
MAXXI, modern ve çağdaş sanat eserleri, mimari ve tasarım sergileri, film gösterimleri ve etkinliklerine ev sahipliği yapar. Müze, ünlü mimar Zaha Hadid tarafından tasarlanmıştır ve modernist tasarımı ile dikkat çeker. MAXXI, çağdaş sanat eserlerinin sergilendiği iki bölümden oluşur: MAXXI Art ve MAXXI Architecture.
MAXXI, özellikle çağdaş sanata ilgi duyan turistler tarafından ziyaret edilir. Müze, yıl boyunca düzenlenen etkinlikleri ve sergileriyle ziyaretçilerine zengin bir kültürel deneyim sunar. Müze, modern sanatın farklı disiplinlerini bir araya getirerek, sıra dışı ve yaratıcı bir deneyim sunar.
MAXXI’yi ziyaret etmek isteyenler, müzenin açık olduğu günler ve saatler hakkında bilgi alabilir ve biletlerini önceden satın alabilirler. Müze, Roma’nın merkezinde, Flaminio semtinde yer almaktadır ve ulaşım için metro veya otobüs kullanılabilir.
Museo Nazionale delle Paste Alimentari
Museo Nazionale delle Paste Alimentari (Ulusal Makarna Müzesi), dünyanın en önemli makarna müzelerinden biridir. Müze, 1993 yılında açılmıştır ve İtalyan mutfağı ve makarna kültürü hakkında zengin bir koleksiyona sahiptir.
Müze, makarna yapımının tarihini, makarnanın farklı türlerini ve şekillerini, makarna yapımında kullanılan aletleri, İtalyan makarna endüstrisinin tarihini ve İtalyan makarna yeme kültürünü sergiler. Müzede, tarih öncesinden günümüze kadar olan döneme ait birçok örnek, model ve belge bulunur.
Müze, özellikle gıda ve İtalyan kültürüne ilgi duyan turistler tarafından ziyaret edilir. Müzede, birçok farklı makarna türü ve şekli hakkında bilgi edinmek, İtalyan mutfağı hakkında bilgi sahibi olmak ve makarna yapımı hakkında birçok farklı teknik öğrenmek mümkündür.
Müze, Roma’nın merkezinde, Tiburtina İstasyonu‘na yakın bir konumda yer almaktadır. Ziyaretçiler, müzenin açık olduğu günler ve saatler hakkında bilgi alarak, biletlerini önceden satın alabilirler. Müzeyi gezmek için bir tur rehberi kiralamak da mümkündür. Ayrıca, müze içinde bulunan makarna dükkanından, müzede sergilenen makarnaların birçoğunu satın alabilirsiniz.
Sistina Şapeli
Roma’da Gezilecek Yerler listemizin sonuna doğru gelmeye başladık. Sistina Şapeli, Vatikan’da bulunan ve dünyanın en ünlü kiliselerinden biri olan bir şapeldir. 15. yüzyılda Papa Sixtus IV tarafından yaptırılmıştır ve adını da bu papadan almıştır. Sistine Şapeli, Vatikan Müzeleri‘nin bir parçasıdır ve her yıl milyonlarca turist tarafından ziyaret edilmektedir.
Sistine Şapeli, tavanındaki muhteşem freskleriyle ünlüdür. Rönesans döneminin en ünlü sanatçılarından Michelangelo, 1508 ve 1512 yılları arasında şapelin tavanına muhteşem freskler yapmıştır. Tavan fresklerinde, Kitâb-ı Mukaddes’teki yaratılış ve dünya tarihine ait sahneler canlandırılmıştır. Bu freskler, Michelangelo’nun başyapıtları arasında sayılır.
Sistine Şapeli, ayrıca papalık seçimlerinin yapıldığı yerdir. Her yeni papa seçimi için, kardinaller şapelin içinde özel bir törenle oy kullanırlar. Bu seçimler, geleneksel olarak “papalık konklavı” adı verilen bir toplantı şeklinde yapılır.
Sistine Şapeli, Vatikan Müzeleri‘nin bir parçasıdır ve müze ziyaretleri sırasında görülebilir. Şapeli ziyaret etmek isteyenler, müzenin açık olduğu günler ve saatler hakkında bilgi alabilirler. Ziyaretçilerin şapelin içinde sessiz olmaları gerekmektedir ve özellikle yaz aylarında uzun kuyruklar oluşabildiği için biletleri önceden satın almaları önerilir.
Galleria Nazionale d’Arte Antica
Galleria Nazionale d’Arte Antica (Ulusal Antik Sanat Galerisi), kent merkezinde bulunan müzelerden birisidir. Müze, antik dönemden Barok dönemine kadar uzanan birçok sanat eserine ev sahipliği yapar. Müze, Palazzo Barberini ve Palazzo Corsini olmak üzere iki ayrı binada yer alır.
Palazzo Barberini, Roma’da Barok döneminin en önemli saraylarından biridir. Müzede, Raffaello, Caravaggio, Gian Lorenzo Bernini, Pietro da Cortona, Tintoretto, Guido Reni gibi ünlü sanatçıların eserleri sergilenir. Palazzo Corsini, 15. yüzyılda inşa edilmiş bir saraydır ve özellikle Rönesans dönemi resimleri, etkileyici mobilyaları ve dekorasyonlarıyla dikkat çeker.
Galleria Nazionale d’Arte Antica, özellikle sanat tarihi ve sanat eserlerine ilgi duyan turistler tarafından ziyaret edilir. Müzede, Rönesans ve Barok dönemi resimlerinin yanı sıra, antik döneme ait heykeller, mobilyalar, seramikler, cam eserleri ve diğer sanat eserleri sergilenir.
Müzeyi ziyaret etmek isteyenler, müzenin açık olduğu günler ve saatler hakkında bilgi alabilirler. Ayrıca, müzeyi ziyaret etmek için bir tur rehberi kiralamak da mümkündür. Palazzo Barberini ve Palazzo Corsini, Roma’nın merkezinde, birbirine yakın iki konumda yer almaktadır.
Galleria Borghese
Romada Nereler Gezilmeli listemizin son sırasında Galleria Borghese yer alıyor. Roma kent merkezinde yer alan bu müze aslında sanat eserleri ve antik heykellerle dolu bir Barok sarayıdır. Müze, Borghese ailesine ait birçok önemli sanat eserini içinde barındırır ve dünyanın en önemli sanat müzelerinden biri olarak kabul edilir.
Galleria Borghese, Rönesans ve Barok dönemi sanatının en önemli eserlerine ev sahipliği yapar. Müzede, Caravaggio, Raffaello, Gian Lorenzo Bernini, Sandro Botticelli, Tiziano ve Lorenzo Lotto gibi ünlü sanatçıların eserleri sergilenir. Ayrıca, müzede Antonio Canova, Pauline Borghese ve Gian Lorenzo Bernini gibi ünlü heykeltıraşların eserleri de sergilenir.
Müze, özellikle sanat tarihi ve sanat eserlerine ilgi duyan turistler tarafından ziyaret edilir. Müzeyi ziyaret etmek isteyenler, müzenin açık olduğu günler ve saatler hakkında bilgi alabilirler ve biletlerini önceden satın alabilirler. Ayrıca, müzeyi gezmek için bir tur rehberi kiralamak da mümkündür.
Galleria Borghese, Villa Borghese Parkı‘nın içinde yer almaktadır. Müzenin içinde yer alan sanat eserleri, zengin koleksiyonu ve etkileyici mimarisi ile turistlerin ilgisini çeken bir yerdir.
