Bu yazımız içerisinde Safranbolu Gezilecek Yerler üzerine konuşacağız. Karabük iline bağlı olan Safranbolu, huzurlu ve doğaya yakın bir tatil deneyimi arayanlar için ideal bir tercih olarak öne çıkmaktadır. İlçenin eski adı Zafranbolu olup, adını bölgede yetişen değerli safran bitkisinden almıştır. Tarihi Safranbolu evleri ile ünlü bu kasaba, Osmanlı kent mimarisini yansıtan özgün yapılarıyla UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde kendine yer bulmuştur. Bu harika evlerin yanı sıra, tarihi zenginlikleri, kent kültürü, yaşam biçimi, gelenek ve görenekler, yöresel lezzetler ve doğal güzelliklerle dolu otantik bir atmosfer sunar. Safranbolu’nun keşfedilecek daha pek çok yeri olduğunu görmeye hazırlanın!
Safranbolu, 1-2 gün içinde rahatça gezilebilir. Kış aylarında oldukça soğuk ve kar yağışlı, yaz aylarında ise yoğun kalabalık olduğundan, ilkbahar aylarında Safranbolu’yu ziyaret etmek en uygun zaman olabilir. Türkiye’nin pek çok şehrinde kullanabileceğiniz Müzekart ile Kültür Bakanlığı’na bağlı tüm müzelere ücretsiz giriş yapabilirsiniz.
Safranbolu’ya en yakın havalimanları Kastamonu Havalimanı ve Ankara Esenboğa Havalimanı’dır. Kastamonu Havalimanı, Safranbolu’ya 136 km uzaklıkta olup, doğrudan toplu taşıma bağlantısı bulunmamaktadır. Şehir içi otobüslerle Kastamonu Otogar’a gidip, oradan dolmuşlarla Safranbolu’ya ulaşabilirsiniz. Ankara Esenboğa Havalimanı ise Safranbolu’ya 240 km mesafede bulunup, özel araçla 3 saatte Safranbolu’ya varabilirsiniz.
Safranbolu Gezilecek Yerler Listesi
Safranbolu’nun ünlü lezzetleri arasında safran çayı, safranlı zerde, cevizli keşli yayım, peruhi, ve Safranbolu lokumu bulunmaktadır. Safranbolu Gezilecek Yerler listemiz;
Safranbolu Evleri

Türk kent kültürünün yüzlerce yıl süren evrimi sonucunda ortaya çıkan ve günümüzde hala yaşayan Safranbolu evleri, bu kültürel mirasın önemli unsurlarından biridir ve aynı zamanda Safranbolu’nun simgesel yapılarından biri olarak kabul edilir. Şehir merkezinde, 18., 19. ve 20. yüzyıllarda inşa edilmiş olan yaklaşık 2.000 adet geleneksel Türk evi bulunmakta olup, bunların büyük bir kısmı yasal olarak korunmaktadır. Bu tarihi evler, “Şehir” ve “Bağlar” olarak adlandırılan iki farklı bölgede yer almaktadır. Safranbolu’nun yolları, sokakları, avluları ve meydanları tamamen taş kaplama olup, bu özellik nemin azaltılmasına, sel sularına karşı dirençli olmasına ve ağaç köklerinin yeterli su almasına yardımcı olmaktadır.
Safranbolu evlerinin boyut ve şeklini etkileyen üç ana faktör bulunmaktadır: kalabalık aile yapısı, yağışlı hava koşulları, kültürel ve maddi zenginlik. Tarih boyunca, evli erkek çocuğunun ayrı bir eve çıkmadığı, evde yaşayan ailelerin iki veya üç çocuklu olduğu ve yeni gelinle birlikte amca, hala, yenge ve torun gibi akrabalarla bir arada yaşandığı bilinir. Bazı evlerde haremlik ve selamlık bölümleri mevcutken, zemin katlar hayvanlar için ayrılmıştır. Yağışlı hava koşullarında, hem insanların hem de hayvanların yiyecekleri ve ısınma amacıyla kullanılan odunlar, evin içindeki kapalı alanlarda saklanmaktadır. Bu nedenle, evler geniş hacme sahip olma özelliği gösterir.
Düşünceli ve dengeli bir şekilde inşa edilen Safranbolu evleri, komşuların manzarasını kesmeyecek şekilde tasarlanmıştır. Evlerin inşasında taş, kerpiç, alaturka kiremit ve ahşap kullanılmış olup, bahçeler ise sokaktan taş duvarlarla ayrılmıştır. Bölgede uyumlu bir düzen oluşturulmuş olup, doğa, insan, ev, sokak ve çarşı gibi unsurların dengesi gözetilmiştir. Karşılıklı iki yamacın üzerine inşa edilen bu evler, birbirlerinin manzarasını ve güneşini engellemez. İnci taneleri gibi sıralanmış evler, büyüleyici bir görüntü oluştururlar. Safranbolu’ya ziyarette bulunduğunuzda, bu tarihi evlerin arasında gezinmeden ayrılmak istemeyeceksiniz!
Safranbolu, yüzyıllar boyunca süregelen Türk kent kültürünün önemli bir parçası olarak varlığını sürdüren ve günümüzde de yaşayan mirasının izlerini taşıyan evleri ile ünlüdür. Bu benzersiz yapılar, şehrin kalbinde ve “Şehir” ile “Bağlar” adını taşıyan iki farklı bölgede yer alır. Taş kaplamalarıyla bezenmiş sokaklar, avlular ve meydanlar, bu tarihi kentin güzelliğini ve dayanıklılığını artıran unsurlardır.
Safranbolu evlerinin büyüklüğü ve şekli, aile yapısının kalabalık olması, yağışlı iklim koşulları ve bölgenin kültürel ve maddi zenginliği gibi faktörlerle belirlenir. Bu evlerde aileler ve akrabalar bir arada yaşayarak sosyal bağlarını güçlendirirler. Haremlik ve selamlık gibi alanlara ev sahipliği yapan bu yapılar, aynı zamanda hayvanların barınmasına da olanak tanır. Evlerin içinde, yiyecek ve yakacak odunların muhafaza edildiği alanlar da bulunur, bu sayede evlerin hacimleri daha geniş olur.
Safranbolu evleri, komşu yapıların görüş açısını engellemeyecek şekilde düşünülerek inşa edilmiştir. Bu evlerde kullanılan yapı malzemeleri arasında taş, kerpiç, alaturka kiremit ve ahşap bulunurken, bahçeler ise taş duvarlarla sokaktan ayrılmıştır. Bölgede uyumlu bir düzen sağlanarak, doğa, insan ve yapıların dengesi gözetilmiştir. Bu evler, karşılıklı konumlandırılarak birbirlerinin manzarasını ve güneş ışığını engellemezler. Bu sayede, Safranbolu’nun şirin sokaklarında yürürken, tarihi evlerin arasında büyülü bir atmosfer yaşayacaksınız.
Kaynak: https://safranboluturizmdanismaburosu.ktb.gov.tr/TR-156229/safranbolu-evleri.html
İlginizi çekebileceğini düşündüğüm ‘Belek Gezilecek Yerler’ hakkında yazdığım makaleyi okumanızı tavsiye ederim.
Safranbolu Tarihi Saat Kulesi

Tarihi Saat Kulesi, Safranbolu’nun muhteşem vadisinde sergilenen tarihi eserlerle çevrili, Kale’nin üst kısmında konumlanmıştır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde, III. Selim’in sadrazamı İzzet Mehmet Paşa tarafından 1790’larda yaptırılmıştır. Türkiye’deki diğer saat kulelerine kıyasla, bu yapı en eski ve içine girilebilir özellikte bir saat kulesi olup, halen işlevsel durumdadır. Üzerinde bulunduğu kalenin en yaşlı yapısı olan bu tarihi eser, 12 metre yüksekliği ile dikkat çeker ve sade, taş duvarlı bir yapıya sahiptir. Haftalık olarak kurulan saat mekanizması, 200 yılı aşkın süredir kesintisiz çalışarak zamanın akışına tanıklık etmektedir.
Safranbolu Kent Tarihi Müzesi

Tepe üzerinde inşa edilen ve Kale olarak bilinen Hükümet Konağı, 1976 yılına dek kullanılmıştır. Ancak, bu dönemde yaşanan bir yangın sonucu yapı kullanılamaz hale gelmiştir. Kültür Bakanlığı, 2000 yılında yapıyı restore etme çalışmalarına başlamış ve 6 yıl süren çalışmaların ardından, yapı Kent Tarihi Müzesi olarak hizmet vermeye başlamıştır. Bu müze, Safranbolu’nun tarihi, kültürel ve sosyal zenginliklerini ziyaretçilere tanıtmak ve sergilemek amacıyla kurulmuştur. Müze içerisinde, kentle ilgili belge, eşya, görsel materyal, ses ve görüntü kayıtları bulunmaktadır ve bu materyallerle düzenli olarak sergiler gerçekleştirilmektedir.
Üç katlı olan müzede eserler, tarihsel sıralamaya göre sergilenmektedir. Müzenin ilk katında, Safranbolu’da yer alan tarihi ve evlerinin tarihçesi, kültürel yayınlar, bölgenin haritası, uydu görüntüleri ile konferans ve sergi salonu bulunmaktadır. İkinci katta, Cumhuriyet dönemine özgü kıyafetler sergilenirken, Osmanlı döneminden Cumhuriyet dönemine kadar olan tarihi bilgiler görsel açıdan zenginleştirilmiştir. Aynı zamanda başta Roma dönemi olmak üzere Bizans, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerine ait birçok demir para ile beraber Safranbolu’nun geleneksel yaşamında kullanılan eşyalar da sergilenmektedir. Müzenin zemin katında ise, kentin ticari yaşamı ve geleneksel el sanatlarına dair fotoğraf ve bilgiler yer almaktadır. Bunun yanı sıra, Safranbolu’da faaliyet gösteren önemli esnafların çalışma ortamları özgün biçimde yeniden canlandırılmıştır.
Kaymakamlar Müze Evi

Türk toplumunun 18. ve 19. yüzyıl yaşam tarzı, kültürü ve geçmişini yansıtan örnek evlerden birisi olan bu yapı, Safranbolu Kışlası’nın kumandanı Hacı Mehmet Efendi’ye aitti. Ev, Hacı Mehmet Efendi’nin “Kaim-Makam” adıyla anılmasından dolayı halk arasında Kaim-Makam Evi olarak bilinir. Mimari açıdan dikkat çeken ve kentsel dokusunu günümüze kadar muhafaza eden bu ev, kamulaştırılıp restorasyon çalışmaları sonrasında 1981 yılında Kaymakamlar Evi olarak hizmet vermeye başlamıştır. İlk olarak Eğitim Merkezi olarak kullanılan bu yapı, büyük ilgi üzerine Müze Ev olarak işlev görmeye başlamıştır.
Bahçe ve hizmetli evi düzenlenerek kafeterya olarak kullanılan müze, Safranbolu Çarşısı’nda Hıdırlık Yokuşu Sokağı’nda bulunmaktadır. Özgün bir Türk evi özelliği taşıyan müze, üç katlı bir yapı olup, iki ayrı sokaktan iki farklı girişi bulunmaktadır. Yedi odaya sahip olan Kaymakamlar Müze Evi’nde, duvarlar haricinde her şey ahşaptan yapılmış ve ahşap parçaların birleştirilmesinde çivi kullanılmıştır. Haremlik ve selamlık düzenine göre tasarlanan evler, kadınların daha rahat hareket etmeleri için düşünülmüştür. Örneğin, mutfakta yemek yapan kadınlar, yemekleri erkeklere bir dönme dolap aracılığıyla verirlerdi. Bu şekilde kadınlar ve erkekler birbirlerini görmezlerdi.
Oda şekilleri sekizgen olarak tasarlanmış ve köşelere konumlandırılan kapılar sayesinde içeri girinceye kadar odanın içeriğini göremiyorsunuz. Aile bireylerinin birbirlerinden rahatsız olmaması için bu şekilde düzenlenmiştir. Evlerde yatak odaları yerine yastık ve yorganların konulduğu yüklük bölmeleri bulunur. Bu bölmelerin altında ise hamamlık olarak adlandırılan banyolar yer alır. Genellikle evlerin odalarının tavanları ahşap ve süslemelerle dolu olmasına rağmen, çocuk odaları daha sade bir şekilde tasarlanmıştır. Bu sayede çocukların dikkatlerinin dağılması önlenmiştir.
Müze, yedi oda ve geleneksel malzemelerle döşenerek ziyaretçilere sunulmuştur. Eski dönem yaşantısını yansıtan canlandırmalar ve yerel müzikleri eşliğinde, bahsettiğimiz özellikler ziyaretçilere aktarılmaktadır. Bu anlatım o kadar etkileyici ve güzel sunulmuştur ki, müzeyi ziyaret edenlerin büyülendiği kesindir!
İlginizi çekebileceğini düşündüğüm ‘Assos Gezilecek Yerler’ hakkında yazdığım makaleyi okumanızı tavsiye ederim.
Tabakhane Müzesi

Safranbolu’da 800 yıllık köklü bir tarihe sahip olan deri tabakhanesi, kentin tarihinde büyük bir öneme sahiptir. Bir dönem üretimine devam eden tabakhane, daha sonra kapatılmıştır. Günümüzde ise Sarıtunç Tabakhane Müzesi adıyla ziyaretçilere açıktır. İlerleyen zamanlarda, müzenin üst bölümüne Türkiye’deki ilk Kahve Müzesi kurulmuştur. İç dekorasyonuyla görenleri kendine hayran bırakan bu müzede, çok sayıda kahve çeşidini deneyimleyebilirsiniz. Bu müze, kahve meraklılarının ziyaret etmek isteyeceği başlıca mekanlardan biri haline gelmiştir!
Anadolu Saat Kuleleri Minyatürleri Parkı Müzesi

Tarihi Saat Kulesi ve Kent Tarihi Müzesi yakınlarında bulunan açık hava müzesinde, 1901 yılında II. Abdülhamit’in tahta çıkışı anısına Anadolu’nun dört bir yanında inşa edilmesi planlanan saat kulelerinin küçük modelleri sergilenmektedir. Osmanlı dönemine ait kültürel izler taşıyan bu saat kuleleri, Tarihi Saat Kulesi’ne oldukça yakın bir konumda yer almaktadır. Balıkesir’den Erzurum’a kadar 14, Bosna Hersek’ten ise 1 olmak üzere toplamda 15 saat kulesi minyatürü bu parkta gösterilmektedir. Farklı şehirlerden getirilen bu saat kulesi minyatürleri, kesinlikle şaşırtıcı bir deneyim sunuyor!
Safranbolu Çikolata Müzesi

Bölgenin en ünlü çikolata ustası olan Mesut Kırımlı önderliğinde kurulmuş olan Çikolata Müzesi; cami, han, konak, safran çiçeği, hamam, çeşme, köprü, cam teras ve bir mağaranın çikolata ile yapılmış modelleri sergilenmektedir. Müze, belirli bir sıcaklıkta korunan ve musluktan akan çikolatalı havuzuyla da büyük ilgi toplamaktadır. Ayrıca, müzede birçok devlet adamının ve siyasetçinin çikolatadan yapılmış portreleri de ziyaretçilerin beğenisine sunulmaktadır.
İlginizi çekebileceğini düşündüğüm ‘Midyat Gezilecek Yerler’ hakkında yazdığım makaleyi okumanızı tavsiye ederim.
Kristal Teras

Safranbolu sınırlarında bulunan ve Tokatlı Kanyonu üzerine inşa edilen Kristal Cam Teras, hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çekmekte. Bu bölge, üç kanyonun bir araya gelmesiyle oluşan nefes kesici bir seyir terasını barındırır. Kristal Teras’ın zemini tamamen camla kaplıdır ve 80 metre yükseklikte bir uçurum üzerine kurulmuştur. Yükseklik korkusu olanlar için biraz ürkütücü olabilecek bu yer, yürürken hafif sallanır; ancak 75 ton yük taşıma kapasitesine sahip olduğunu unutmamak gerekir. Ayrıca bu eşsiz manzara ve atmosferi başka bir yerde bulmak oldukça zor.
Neden ziyaret etmelisiniz? Teras, şu an için 30 kişi kapasiteli olup, kalabalık bir zamanda gidildiğinde beklemeye değer bir deneyim sunar. Yeşil doğa ve büyük kayalarla çevrili muhteşem bir görünüm sunan bu alan, akşamları ışıklandırma sistemiyle apayrı bir güzellik kazanır. Temiz havada yürüyüş yapabilir, manzarayı izleyebilir ve harika fotoğraflar çekebilirsiniz. Özellikle terasın en ucuna gidip orada fotoğraf çekilmeye değer. Ayrıca bu alanın içinde bir kafeterya bulunmakta ve yiyecek-içecek ihtiyaçlarınızı burada giderebilirsiniz. Her mevsimde eşsiz bir manzara sunan Kristal Teras, Safranbolu gezilecek yerler listenize kesinlikle dahil edilmelidir.
Safranbolu Hıdırlık Tepesi

Tarihi öneme sahip olan Hıdırlık Tepesi, Safranbolu’nun en güzel manzaralı noktalarından biri olarak kabul edilir. Bu tepe, Safranbolu’ya yerleşen Türklerin ilk konakladıkları köy olarak bilinir ve zamanla Hıdırellez kutlamalarının yapıldığı mekan olmuştur. Günümüzde ise bu alan, turistik bir cazibe merkezi haline gelmiştir.
Tepede; Orhan Gazi döneminde yaşayan Şehzade Gazi Süleyman Paşa’nın komutanlarından Hıdır Bey’in türbesi, Kurtuluş Savaşı’nın kahramanı Dr. Ali Yaver Ataman’ın anıt mezarı, Köstendil Kaymakamı Hasan Paşa’nın türbesi ve iki namazgah bulunmaktadır. Bu tarihi yapıları ziyaret ettikten sonra, tepenin harika manzarasına kendinizi kaptırabilirsiniz. Şehrin tarihi ve doğal güzelliklerine bu noktadan bakmak apayrı bir deneyimdir. Ayrıca, tepede yer alan çay bahçesinde oturup içeceklerinizi yudumlayarak keyifli zaman geçirebilirsiniz.
Cinci Hanı

Safranbolu’nun merkezinde bulunan ve 1645 yılında Karabaşzade Hüseyin Efendi (Cinci Hoca) tarafından inşa ettirilen Cinci Hanı, şehrin en dikkat çeken yapılarından biridir. Hanın mimarı kesin olarak bilinmemekle birlikte, Koca Mimar Kazım Ağa tarafından yapıldığı düşünülmektedir. 20. yüzyıla dek kervansaray olarak hizmet veren Cinci Hanı, 20. yüzyılın başından itibaren işletmeciler tarafından depo olarak kullanılmıştır. Sonrasında ise restorasyon geçirerek otel olarak işlev görmeye başlamıştır.
İki katlı bu tarihi yapı, 63 oda ile misafirlerine konaklama hizmeti sunmaktadır. Ayrıca han içerisinde restoran ve kafe bar da bulunarak ziyaretçilere keyifli anlar yaşatmaktadır.
İlginizi çekebileceğini düşündüğüm ‘Kuşadası Gezilecek Yerler’ hakkında yazdığım makaleyi okumanızı tavsiye ederim.
Tarihi Cinci Hamamı

Çeşme Mahallesi’ndeki Çarşı bölgesinde bulunan Tarihi Cinci Hamamı, Cinci Hüseyin Hoca tarafından inşa edilmiştir ve annesi Hamide Hatun’un vakfına bağlıdır. Kadın ve erkek bölümleriyle iki ayrı kısma ayrılan hamam, her iki tarafın da benzer bir şekilde tasarlandığı görülür. Fakat kadın ve erkek giriş kapıları farklı sokaklarda yer almaktadır. Haçvari sıcaklıklı hamamlar kategorisinde olan bu tarihi yapı, restorasyon sonrasında gün boyu hizmet vermeye devam etmektedir.
İncekaya Su Kemeri

İncekaya Köyü sınırlarında bulunan ve Tokatlı Kanyonu üzerinde konumlanan tarihi İncekaya Su Kemeri, Sadrazam İzzet Mehmet Paşa tarafından inşa ettirilmiştir. Su kemeri, karşıdaki bölgeye su taşımak amacıyla kullanılıyordu, fakat yapım tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, 17. yüzyıla kadar uzandığı düşünülüyor. Bu fikir, 1794-1798 yılları arasında yapılan restorasyon çalışmalarından kaynaklanmaktadır. Toplamda 6 kemerden oluşan İncekaya Su Kemeri’nin yüksekliği yaklaşık olarak 60 metredir. Beş gözlü bölümü, büyük kemerin üstünde bulunmakta olup, taş ve Horasan harcı kullanılarak inşa edilmiştir. Su akışının hızını dengelemek amacıyla, su kemeri üç kıvrımlı bir yapıya sahiptir. Kemerden akan su, Asmazlar Konağı’nın bahçesinde bulunan su terazisine ve ardından şehirdeki çeşmelere dağıtılmıştır.
Havuzlu Asmazlar Konağı

Safranbolu’nun en dikkat çekici ve en etkileyici yapılarından biri olan Havuzlu Asmazlar Konağı, 1989 yılından bu yana konaklama hizmeti sunmaktadır. Her mevsim ziyaretçilerini ağırlayan bu konak, Türkiye’de otel olarak kullanılmaya başlayan ilk tarihi malikane özelliğine sahiptir. Şehir merkezinde yer alan Havuzlu Asmazlar Konağı, bir dönem Safranbolu’nun önde gelen ailelerinden Asmazlar ailesinin mülkiyetinde olan bir yapıdır ve 19. yüzyılın başlarında yapılmıştır. Bu güzel mekan, üç konaktan oluşmakta olup, bahçesi ve havuzuyla görenleri büyülemektedir.
İlginizi çekebileceğini düşündüğüm ‘Edremit Gezilecek Yerler’ hakkında yazdığım makaleyi okumanızı tavsiye ederim.
Yazıköy Su Değirmeni

Yazıköy’de bulunan 200 yıllık tarihi Rum su değirmeni, ilk günkü işlevini sürdürmekte. Bu tarihi değirmende un ve salep öğütülmesinin yanında, hatta elektrik üretimi bile gerçekleştiriliyor. 1820 yılında Rumlar’dan satın alınan değirmen, zamanla eski hâline dönse de, 2010 yılında restore edilip tekrar kullanılmaya başlanmıştır. Değirmenin en dikkat çekici özelliği ise; ark taşına sürekli olarak alttan su çarpması ve bu sayede ürünlerin soğuk üretilmesidir. Bugünlerde bir restoran olarak hizmet veren bu mekân, gezilecek yerler listenizde yer almalıdır!
Karabük Kent Ormanı

Karabük Orman İşletme Müdürlüğü tarafından düzenlenen ve hizmete açılan Karabük Şehir Ormanı, yürüyüş ve spor yapmak için son derece uygun bir alandır. Ormanın içinde yer alan yaşlı ağaçlar arasında sadece yürüyüş yapmayı değil, aynı zamanda ilgi çekici görsellerle de karşılaşacaksınız. Temiz hava soluyabileceğiniz, stresinizi atabileceğiniz, güvenli ve rahat bir şekilde dolaşıp yürüyebileceğiniz, bolca huzur bulabileceğiniz bir mekandır. Üstelik ormanın girişinde bulunan kafe ve lokantadan da ihtiyaçlarınızı karşılayabilirsiniz.
Çamlık Tabiat Parkı

Karabük Orman İşletme Müdürlüğü’ne bağlı olarak özel bir firma tarafından işletilen Çamlık Doğa Parkı, piknik, spor, etkinlik ve kamp yapmak için kullanılıyor. Mangal alanları, masalar ve gölgeliklerle donatılmış kamp bölümünde giriş ücretli olup, piknik sahasında ise büfe, çocuk oyun parkı, doğal restoran, tuvalet ve yürüyüş yolları mevcuttur. Piknik ve kamp etkinliklerinin yanı sıra, bisiklet sürüp, doğada yürüyüşler gerçekleştirebilir, fotoğraf çekebilir ve huzurlu, sessiz bir gün yaşayabilirsiniz.
İlginizi çekebileceğini düşündüğüm ‘Edremit Gezilecek Yerler’ hakkında yazdığım makaleyi okumanızı tavsiye ederim.
Tokatlı Kanyonu

Safranbolu’da ziyaret etmeniz gereken önemli yerlerden biri kesinlikle Tokatlı Kanyonu’dur. Bir tarafı Tokatlı Köyü’ne, diğer tarafı Safranbolu’nun Eski Çarşısı’na uzanan bu 9 km uzunluğundaki kanyon, muhteşem doğal güzellikleriyle büyüleyici bir mekandır. Şehir merkezinin kuzeyinde bulunan Tokatlı Kanyonu, özellikle son dönemlerde yerli ve yabancı turistlerin büyük ilgisini çekmektedir. Yeşilin her tonunu görebileceğiniz ağaçlarla çevrili ve huzur veren sularıyla unutulmaz anlar yaşayacağınız bir yerdir.
Kanyonun etkileyici manzarası dışında, burada yapabileceğiniz çeşitli aktiviteler de mevcuttur. Kanyonda paintball oynayabilir, doğada yürüyüşler yapabilir, at sırtında gezebilir ve kamp alanlarında konaklayabilirsiniz. Doğanın kucağında sincaplar, kazlar ve farklı kuş türleriyle karşılaşıp onları yakından izleyebilirsiniz. Kuş sesleri ve şelalelerin huzurlu melodisi eşliğinde temiz havayı içinize çekebilirsiniz. Eğer paintball oynamak veya at binmek gibi aktivitelerle ilgilenmiyorsanız, kanyon içindeki ağaçların gölgesinde yer alan masalarda oturup dinlenebilirsiniz. Açlık hissederseniz, yanınıza getirdiğiniz yiyeceklerle piknik yapabilir ya da mangal keyfi yaşayabilirsiniz.
Bulak Mencilis Mağarası

Safranbolu ve Bulak Köyü arasında bulunan bir vadide konumlanmış Bulak Mağarası, aynı zamanda Mencilis Mağarası olarak da anılır ve Türkiye’nin en uzun mağaraları arasında kabul edilir. Yaklaşık 3 milyon yıl önce oluşmaya başladığı düşünülen bu mağara, 6 km uzunluğa sahip olup, yalnızca 400 metresi ziyaretçilere uygun şekilde aydınlatılmıştır. Karstik çözünmeler sonucu meydana gelen mağara, sarkıt ve dikitleri ile büyülü bir atmosfer sunar. Safranbolu’ya sadece 8 km mesafede yer alan mağara, yatay yapıda gelişen, çok katlı, su kaynaklı aktif ve fosil bölümleri içerir.
Mağaranın üç katından oluşan yapısının alt katında, Safranbolu’nun içme suyuna katkı sağlayan bir su kaynağı bulunmaktadır. Üst katında ise sarkıt, dikit, sütun, duvar ve perde damlataşları mevcuttur. Derin bir vadide yer aldığı için, mağaraya yaklaşık 150 basamaklı bir merdivenle çıkarak ulaşırsınız. Mağaraya vardığınızda, içinde bulunan şelale ve gölün güzelliği karşısında büyüleneceksiniz. Ayrıca mağaranın, solunum problemleri, astım ve bronşit gibi rahatsızlıklara iyi geldiği de bilinmektedir.
Tepetaklak Konak

Safranbolu’nun en ilgi çekici, sürprizlerle dolu ve eğlenceli mekanlarından biri olan Ters Ev Konak, 2018 yılında ziyaretçilerini ağırlamaya başlamıştır. Hem çocuklarınızla keyifli vakit geçirebileceğiniz bir seçenek sunarken, hem de sizin için eğlenceli anılar biriktirebileceğiniz yerler arasında yer alır. Bu alışılmadık mekanda, nostaljik ev eşyaları ile dekore edilmiş ve her şey baş aşağıdır! Karadeniz bölgesindeki ilk ters ev projesi olan Ters Ev Konak, her yaştan insanın ilgisini çekiyor. Fotoğraf meraklılarının favori mekanı olan bu ev, Safranbolu’da gezilecek yerler listenizde mutlaka bulunmalıdır.